-
bu başlığı bulduğum iyi oldu. günün en güzel saatlerinden en güzel günaydınlarımla efendim.
pek bir sevdiğim edip cansever ve onun elden ele sevda büyüten "yerçekimli karanfil"i..
biliyor musun? az az yaşıyorsun içimde
oysaki seninle güzel olmak var
örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
midemdi, aklımdı şu kadarcık kalıyor.
sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
o başkası yok mu bir? bir yanındakine veriyor
derken karanfil elden ele.
görüyorsun ya sevdayı büyütüyoruz seninle
sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
birleşiyoruz sessizce. -
son zamanlarımın en güzel şiiridir kendileri. günaydın.
elleri vardı, siz bilmezsiniz
ben tek başımaydım, onlar ise yalnızdı
şubattan kalan bir gece yarısıydı sanki bütün caddeler
yine yenik ve gazetesiz ayrılıyorduk bir çağdan
çağın canı cehenneme
cennet nereye düşer şimdi
annesinden dayak yerken sorunca çocuk
ellerin vardı, sen de bilmezdin
hatırı sayılmak kimsenin aklına gelmeyen bir yoksul gibi
karşında duruyordum
senin için ıslak mendilleri kurumuş evlerin önemi yoktu
patrona halil, ilk posta teşkilatı ve
çekinerek kızının evinde ayaklarını uzatan babaların
kaldım, bir yanım alacaklı tarih diğeri aşk.
radyoların canı cehenneme
ben birşey demesem allah yine de anlıyordu
elleri vardı, demedim kimseye
başına ne gelirse hepsi yaşamaktan
ve bir çocuğun oyuncağının ardında yitip giden elleri
iki keder arasında gülmek doğru sayılmaz
bir parkın yoldaşıydım sanki
hiçbir richter tespit edemese de
richter’in canı cehenneme
titriyordu elleri
elleri vardı, siz bilmezsiniz
bir gülse kansere ve bana
yani durmadan çocukluğundan bahseden bana çare bulunacaktı
birkaç damla kan sızardı gözlerinden
bolşevikler tövbeye dururdu
aylardan şubat
güneşini avuçlarında saklayan bir uçurum gibi sessiz
yaşamın canı cehenneme
gözlerin doluyordu
bülent parlak - şubat kimseye çekmedi -
ahmet aslan ağzından pek bi sevdim bu (#176277) şiiri